Hepimizin hayalleri vardı. Çocukluğumuzda bu hayallerle geleceğimizi şekillendirmeye çalışırdık. Polis olup suçluların peşine düşer, doktor olup hastalara yardım eder, öğretmen olup öğrencilere ders anlatırdık. Oyunlarımızda bile hayallerimizi yaşardık. Kimimizin iş adamı olup taştan hazırladığımız eşyaları satar, kimimiz anne olup mutlu bir evlilik yaşardık. Çocuk olmak güzel şey değil mi? Çocuk olmanın en güzel yanı ise hayallerimizin olmasıdır değil mi? Şimdi ne oldu hayallerimize? Kim aldı onları bizden? Neden büyüklerin hayali olmaz? Belki de büyük olmanın, yetişkin olmanın en kötü tarafı budur, hayallerin olmaması… Ama bazı yetişkinler hayal güçlerinden uzaklaşmamış, hatta o hayallerinin peşinden koşmuştur. Ne olduysa o zaman olmadı mı? Morse hayalinde posta dışında bir haberleşme aracını görmeseydi telgrafı icat edebilir miydi? Bell ise telefonu hayallerinde görmeseydi icat edebilir miydi? Edison hayalinde karanlığı aydınlatan ışığı görmeseydi ampulü icat edebilir miydi? Picasso siz bembeyaz boş bir tuval dediğiniz yerde hayal gücüyle çizeceği muhteşem resimleri görmüyor muydu? Osmanlı bir çadırda dünyaya hükmetme hayali ile yola çıkmadı mı? Şimdi size hayallerinizi vereceğim dersem ne düşünürsünüz? Bunun bir hayal olduğunu mu? Büyük şehirlerde insanlar binlerce dolar vererek “hayal gücü geliştirme” kurslarına katılıyorlar. Sizce boşuna mı? Evet aşağıdaki hayal gücünü geliştirme egzersizleri ile hayallerinizi geri alabilirsiniz? >>Saçma da olsa hayal kurmaktan korkmayın. >>Etrafınızdaki eşyalara bakın onları farklı bir şekilde hayal edin. Zor olacak ama yapabilirsiniz. >>Klasik müzik dinleyin. >>Hayal gücünün merkezi olan beyninizi koruyun. >>Dünyayı kurtarmak için saçmada olsa bir şeyler düşünün. >>Bir çocukla oturun onunla bir saat oyun oynayın. O bir saat onu dinleyin. Sizin için harika bir deneyim olacak. >>Çocuklarınızla en saçma hayaller kurma yarışması düzenleyin. >>Hayallerinizin gerçekleşebileceklerini bir kağıda yazın ve harekete geçin. Haydi bugün hatta şimdi kendinize bir iyilik yapın, bir dakikanızı ayırın. Yapabileceklerinizi hayal edin. Yapamadıklarınızın altından kalkıp yapabileceklerinize doğru koşun.